Big Red Mouse Pointer

23 Ağustos 2013 Cuma

Alışveriş #2


Apollyon çıktı diye D&R'a gittim. Ama bulamadım :( Aslında Tatlı Bela'yı almak için gitmiştim. Malum sadece 9.90 :D Ama kampanyaya dahil diğer kitapları da görünce dayanamadım.

1) Tatlı Bela
2) Ayaklı Bela


Tatlı Bela'yı alıp da Ayaklı Bela'yı almadan olmazdı. Onun da indirime girmesini beklerdim ama  Travis'le tanıştıktan sonra bekleyebileceğimi sanmıyorum.

Ayaklı Bela Tanıtım:

Aşıksan başın belada!


Abby Abernathy; geçmişini unutmak için kalkıp uzak bir şehre okumaya gelen, temkinli, kendi hâlinde bir kız. Travis Maddox; hayatını dövüşerek kazanan ve aşka inanmadığı için tek gecelik ilişkilerle avunan bir erkek. Aşk ve bela birbirine hiç bu kadar yakışmadı...
Travis annesinden hayatla ilgili iki şey öğrendi: Aşkı bul. Ve onun için ölümüne mücadele et.
Bu hikâyeyi biliyorum demeden önce bir kez daha düşünün. Her aşk hikâyesinde iki taraf vardır: Esas oğlan ve esas kız. Tatlı Bela'da esas kızı dinledik; peki ya, esas oğlan? Bir erkeğin aşkı için verdiği mücadeleyi kendi ağzından tüm içtenliğiyle dinlemeye hazır olun...

3) Ölüm Şarkısı


Ölüm Şarkısı Tanıtım:

Ya severek dinlediğiniz sıradan bir şarkı, bir gün 'Ölüm Şarkı'nız olursa?

Beş farklı ceset... Beş farklı yer... Beş farklı kadın... 

Aynı katil tarafından öldürülmüş olmaları dışındaki tek ortak noktaları, sarışın olmalarıydı. Birbirleriyle olan bağlantılarındansa kimsenin haberi yoktu. Ta ki gazeteci Matt Owens, gözlerini bir anlığına kız kardeşinden ayırana kadar.

Miami Beach'te yaşayan kardeşini ziyarete gelen Mandy Owens, bir gece kulübünde eğlendikleri sırada aniden ortadan kaybolur. Çok geçmeden eski bir otel odasında cesedi bulunduğunda, suçluluk duygusuyla mücadele eden Matt'in elinde katile ulaşmak için tek bir ipucu vardır. Kaçırıldığı saatlerde kız kardeşinin iPod'una yüklenmiş olan tüyler ürpertici bir şarkı ve onun sözleri. 

Paris'te bir sevgili... Başını kestim...

Matt, bu ipucunun Paris'te işlenmiş bir cinayeti işaret ettiğini fark ettiğinde kendini kusursuzca kurgulanmış bir bulmacanın içinde bulur. Peki, bir sonraki kurbanını seçmeden önce bu saplantılı katilin aklını okuyabilecek kadar zeki midir?

Artık duyduklarınıza inanmayın. Bu oyunda hiçbir nota, hiçbir şarkı göründüğü kadar masum değil.

Bu katilin hastalıklı aklının içine girdiğinizde çok şaşıracak ve bu kitaptan sonra şarkılara bir daha aynı gözle bakamayacaksınız.


4) 22 Britanya Yolu


Tanıtım:


Her savaş bir kaybediştir... Kimi sevdiğini, kimiyse benliğini kaybeder...

Silvana ve Janusz, yeni evli bir çifttir ve bu mutlu evliliklerini bir bebekle taçlandırmışlardır. Ancak II. Dünya Savaşı'nın başlayıp Varşova sınırlarına kadar ulaşmasıyla, o huzurlu günler de geride kalır. Janusz, ülkesini savunmak için Polonya birliklerine katılırken, Silvana'ya da küçük oğlunu korumak adına tüm zorluklarla mücadele etmek düşer.

Aradan geçen kâbus dolu altı yılın ardından Silvana, sekiz yaşındaki oğlu Aurek ile birlikte bir deniz yolculuğuna çıkar. Janusz, onların Polonya'dan İngiltere'ye gelmelerini istemiştir. Artık barışın hüküm sürdüğü topraklarda yeniden bir arada olacaklardır. Bir 'aile' hayali ise Silvana'nın biricik oğlu Aurek için gerçekleştirmek istediği tek şeydir. 

Fakat ne Silvana ne de Janusz, eskiden oldukları kişilerdir artık. Mutlu bir aile tablosu çizmeye çalıştıkları her an, beraberinde getirdikleri sırların ağına takıldıklarının farkındadırlar. Ya umuda yelken açıp bu sır ağından birlikte kurtulacaklardır ya da onun kendilerini dibe çekmesine göz yumacaklardır. 

İhanetin, sevginin, şefkatin ve annelik duygusunun birlikte harmanlandığı yürek burkan bir roman... -22- Britanya Yolu, savaş sancısıyla dağılan bir ailenin toparlanış öyküsünü etkileyici bir dille anlatıyor.

"Anne ve çocuk arasındaki o kopmaz bağı konu alan bu romanı kolay kolay unutamayacaksınız."
-The New York Times Book Review-

5) Gökkuşağını Yakalamak


Kapağı şeker gibi :))

Tanıtım:

Siz kendi gölgenizin esiri olmuşken, başkasının hayatını nasıl aydınlatabilirsiniz?

Bir zamanlar tek derdinin fazla kiloları olduğunu düşünen Bernadette Murphy, hayatın, yediği çikolata kadar tatlı olmadığını acı bir şekilde anlamıştır. Babasının ani kaybıyla kendini adeta bir boşlukta bulurken, kocasının onu terk edişiyle içten içe savaşmaktadır. En yakın arkadaşının bir bebek beklediği gerçeği ise onu adeta karanlığa sürüklemektedir.

Aslında acıya ve kalp ağrısına hiç de yabancı olmayan Bernadette, babasının ona bıraktığı şifreli cümlelerden oluşan bir defterle kendine bir yol bulmaya çalışacaktır. Çözmeye çalıştığı her şifreli cümle, yeni bir umut kapısıdır onun için. Ya bu umut kapısını aralarken gökkuşağının peşinden gidecektir ya da kendi gölgesine hapsolacaktır...

Gökkuşağını Yakalamak, kabullenişi ve hayat sağanağında nasıl ilerleyeceğimizi trajikomik bir dille anlatan etkileyici bir roman... 

"Kabullenişin ne demek olduğunu en iyi şekilde anlatan bu roman, kendi gökkuşağımızı bulmanın tek yolu olan hayat sağanağında nasıl yol almamız gerektiğini gösteriyor."
-A Novel Review-

"Ender kitaplar daha ilk sayfadan okuyucusunun başını döndürür. Gökkuşağını Yakalamak, işte onlardan biri."
-Novel Escapes-







Genelde kitapların indirime girmesini beklerim almak için. Malum öğrenciyiz. Apollyon ve Origin'in indirime girmesini beklemem. İstisnalar kaideyi bozmaz :D  Onlar ayrıcalıklı kitaplar :P

Her ne kadar daha fazla almayacağım desem de alıyorum. Bu huyumdan vazgeçmem lazım.

Aldıklarım:


İlk  kez Yabancı ve Arkadya yayınlarından kitap aldım. Arkadya kitaplarına bayıldım. Hele ki o ayraçları yok mu ... ay yerim :D Belalılara gelirsek tüm kitaplarına tek tek bakmama rağmen hiçbirinde ayraç yoktu :( Yabancı'nın tüm kitaplarında ayraç var sanıyordum. Sadece Sokak Kedisi Bob'da ayraç vardı baktığım kadarıyla. Belalılarda neden yok anlamadım. İnternette ayraç resimleri vardı oysaki :( Neyse, olan oldu artık.

Bir önceki kitaplarla beraber işte karşınızda kitap kulem!


Aslında Okuoku'dan da kitap alacağım. 12 tanecik kitap. Hepsi indirimdekiler tabi, o yüzden o kadar fazla. Yoksa nerdeee bende o kadar kitap alacak para :P O da son olacak. Annem bir kitap daha alırsam beni kitaplarla boğar artık :/ Sorum şu Okuoku'ya güveniyor musunuz? Ben kitabın ufacık bir yeri kıvrılsın sinir krizi geçiririm. Şimdi kargoda da bozulur, bir şey olur diye korkuyorum .s Kitapların eksik gelme gibi bir durumu olmaz sanırım.

Neyse ben kaçayım artık :) Travis için çıldırsam da elimdeki kitabı yarım bırakamama gibi bir hastalığım olduğu için Ateşböceği Yolu'nu okumalıyım. (Apollyon ya da Origin elime geçerse yarım bırakırım ancak.)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder