Big Red Mouse Pointer

31 Ağustos 2013 Cumartesi

Ayaklı Bela - Jamie McGuire (Tatlı Bela, #2)

Tanıtım


Orjinal Adı: Walking Disaster
Yazar: Jamie McGuire
Çeviri: Boran Evren
Yayınevi: Yabancı Yayınları
Yayın tarihi: Ağustos 2013
Tür: Yeni yetişkin, aşk romanı
Sayfa: 458

Aşıksan başın belada!
Abby Abernathy; geçmişini unutmak için kalkıp uzak bir şehre okumaya gelen, temkinli, kendi hâlinde bir kız. Travis Maddox; hayatını dövüşerek kazanan ve aşka inanmadığı için tek gecelik ilişkilerle avunan bir erkek. Aşk ve bela birbirine hiç bu kadar yakışmadı...
Travis annesinden hayatla ilgili iki şey öğrendi: Aşkı bul. Ve onun için ölümüne mücadele et. 
Bu hikâyeyi biliyorum demeden önce bir kez daha düşünün. Her aşk hikâyesinde iki taraf vardır: Esas oğlan ve esas kız. Tatlı 
Bela'da esas kızı dinledik; peki ya, esas oğlan? 

Bir erkeğin aşkı için verdiği mücadeleyi kendi ağzından tüm içtenliğiyle dinlemeye hazır olun...






YORUM




Konu aynı olup Travis'in ağzından anlatıldığı için Tatlı Bela yorumumu okusanız da yeterli olur. Bu yorumda Shepley ve Travis'in ev halinden bahsedeyim azıcık. Ha bir de prolog ve epilog kısımlarından.



 Meğersem kayınvalidecim ölmeden önce, kocam henüz üç yaşındayken ona nasihatte bulunmuş. Arka kapakta yazdığı üzere "Aşkı -beni- bulmasını ve bunun -benim- için mücadele etmesini"  istemiş. Kıyamam ya :)) Tabi Travis önüne gelen her kızla yatarak bir şekilde aşkı bulacağını sanan bir morona dönüşmüş orası ayrı :P


 Shepley hep favori karakterimdi zaten. Eğlenceli adam ya :D Travis de eğlenceli o şüphe götürmez bir gerçek. Ama Shepley, America onu her bıraktığında oturup ağlamıyor Travis gibi :/ Ah Travis ah, ah benim hanım evladı yariimmm.. 




Travis'in bayıldığım özellikleri:

1) Kasları (Kas yığını mübarek)


2) Dövmeleri (Vücudun tamamını kaplamadıkça her dövme güzel geliyor bana.)


 3) Romantik olması. (Hele ki o gül olayı ^_^)

4) Yeni başlangıçlara açık oluşu ve buna inanması.

5) Kodu mu oturtması :D (Kaş göz yaran bebeğim benim muaah sana)


6) Travis olması :D




Travis'in nefret ettiğim özellikleri:

1) Hanım evladısın sen ya. Abby'ye sinir olduğun zaman makineden bulaşıkları çıkarıp elinde yıkadın o.O La bunu sevgilisinden ayrıldığında tüm evi bal dök yala haline getiren kadınlar yapardı sana n'oluyo adamım?! -pardon kadınım dicektim-



2) Saçın kısa olmamalıydı. Şahsen ben lepiska gibi saçları olanlardan hoşlanırım :P Logan Lerman'ın Şimşek Hırsızı filmindeki saçları şahaneydi. Saç dediğin böyle olur ;)


3) O sigara ne o sigara? Kaslı bir göğsün altında can çekişen akciğerler mi var yani? Cık cık cık, yakıştı mı sana? Sigara içince erkek olunmaz. Kitabı okuyan gençlere kötü örnek oluyon bak :/








Birazcıkta giflerle anlatayım: Banyodan belinde sarılı havlusuyla çıkan SözdeBadBoy'um ^_^





(2. gifteki farklı biri galiba ya? Colton'a benzetemedim de.)



İyi çocuk & Kötü kız










Travis... bırak şu Güvercin'i .Benden daha tatlı bir güvercin olur bi kere tamam mı? -,-



Ve yine çeviriye gıcık oldum gibi bir şey. Çevirmen aynı olduğu halde Tatlı Bela'da "Sosyalleşiyorum! Sadece sosyalleşiyorum!" olan kısım, Ayaklı Bela'da "Bağlantı kuruyorum! Sadece bağlantı kuruyordum!" olarak çevrilmiş :(((

Yazara da atar yapmadan olmaz şimdi. Masallara uygun bir son yazmış. "Sonsuza dek mutlu yaşadılar" misali. Sadece filmlerde olur böylesi. 

SPOİLER BAŞLIYOR. SADECE EPİLOG BÖLÜMÜYLE ALAKALI. 

Travis resmen EVLİ, MUTLU, ÇOCUKLU olmuş. On bir yıl içinde ikizleri olmuş: James (Süper poker oynuyor.) ve Jessica (Dövüşçü, kavgacı bir kız). 
Yazarın yerinde olsaydım Parker yerine Abby'nin eski sevgilisi Jasse'yle kıskandırırdım. Vegas'ta o kadar kısa kaldılar ki. Eski sevgilin sonuçta o senin. Her neyse. 
Thomas FBI da çalışıyormuş meğersem. Reklamcıyım diye kandırmış ailesini. Travis de bunun yanında işe girivermiş gari. Benny'yi öldürüyorlar, o dert de ortadan kalkıyor. Mick ha yakalandı ha yakalanacak durumda. Abby'nin nasıl ulaştığını anlamadığım birkaç belgeyi de Travis'e evlilik yıldönümü hediyesi olarak vermesiyle bu iş hızlanıyor.
Travis de üç çocuğunun burç taşlarını hediye ediyor karısına. Üçüncü çocuk daha karnında :P 
Dert yok tasa yok. Her şey mükemmel, herkes mutlu. Böyle bir son cidden sadece filmlerde var.

SPOİLER BİTTİ.


Kitap bitince aklımda o kadar çok soru kaldı ki..

1) America ve Shepley'nin çocukları oldu mu?

2) Travis'in kardeşlerine n'oldu? Evlendiler mi mesela?

3) Peki ya Toto? Kesin gebermiştir o köpek :(

4) Kız mı erkek mi anlayamadığım şu Finch?

5) Kitapta hiç mi hiç gözükmeyen Abby'nin annesi?

6) Parker ?

7) Diğer.



Kitabı ben yazsaydım sonu nasıl olurdu?

Travis'le Abby motorsikletle bir yere giderken Travis kaza yapardı. Abby geberir, Travis de bana kalırdı. Oh mis :D NOKTA.  Bir kere de kötü sonla bitsin n'olcak?



Unutmadan klibi kötü çocuk ve iyi kız temalı bir şarkıyı paylaşayım :)) Kabul edin adamın saçlar müt-hiş !

.





Allah'ım kafayı yedim bunu da okurken. Aslında 4 puan verecektim, Travis'in ağzından daha iyi anlaşılıyor her şey. O sondaki masal olmasaydı 4'tü ama ne yazık ki vardı ve yine 3'e düştü. :(





ALINTILAR



"Aile ağacımızda belirdiğin gün o ağacı kesmek istemiştim."
(Travis, s. 41)



"Yani birkaç günlüğüne burada kalacaklar."
Oturduğum yerde doğruldum. "Kalacaklar mı? Abby'nin burada kalacağından mı bahsediyorsun? Dairemizde?"
"Kanka mala bağlamayı bırak."
(Shepley ve Travis, s. 62)



Kılıbık.
Pis sapık.
(Travis'in Shepley için söyledikleri :P, s. 88)



"Bir köpek yavrusuna ne dersin?"
Shepley şöyle bir güldü. "Benim doğum günümden bahsetmiyoruz, kanka."
(Shepley ve Travis, s. 106)



"İnternette Cairn Terrier cinsi bir yavru buldum. Çok güzel."
"Ne buldum dedin?"
"Güvercin Kansas'tan. Oz Büyücüsü'nde Dorothy'nin köpeği de aynı cinstendi."
Shepley'nin yüzü ifadesizdi. "Oz Büyücüsü."
"Ne? Küçükken korkuluğu severdim. Kapa çeneni."
(Shepley ve Travis, s. 106)



Cami güldü. "Nazik ol."
"Haklısın. Shep iyi bir adam."
"Kendine de nazik davran." dedi, tezgâha bir bez atıp daireler çizerek üzerini sildi. "Birine âşık olmak günah değil Travis, Tanrım."
Etrafa bakındım. "Kafam karıştı. Az önce benim Tanrın olduğumu mu iddia ettin?"
(Cami ve Travis, s. 135)



Şimdi de Parker her zaman yaptığı gibi parıldayan zırhı ve beyaz atıyla sislerin arasından çıkagelmişti. Farenin dölü.
(Travis, s.146)



"Evet?"
"Selam, işe yaramaz herif!" dedi Trenton, kulağımın dibinde bağırıyor gibiydi.
"Saat kaç?" diye sordum televizyona bakıp. Cumartesi sabahı çizgi filmleri vardı.
"Onu bir şeyler geçiyor işte."
(Trenton ve Travis, s.157)



Abby'nin elbisesinin eteği epey kısaydı. Yukarı kayacak olursa, Parker'ın gözleri yuvalarında kalsa iyi ederdi.
(Travis, s.172)



"Bütün o kötü şeyleri de geri istiyorum... sadece iyileri yeniden yaşayabilmek için."
(Travis, s.382)



"Şimdi ne yapalım?"
"Çocukları öp, sonra da on bir yıldır kapak-olsun-başardık-işte kutlamamızı yaparız."
(Abby ve Travis, s.456)



Her ne kadar birbirimize cehennemi yaşatmış olsak da sonunda cennet'i bulmayı başarmıştık.
(Travis, s.458)








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder